Sosyal Fobi ile Nasıl Başa Çıkılır konumuzu incelemeden önce, sosyal fobinin ne olduğunu, belirtilerini ve tedavisinde uygulanan yöntemleri iyice bilmemiz gerekir.
Psikopatolojinin tanı kitabi DSM-5’e göre, bir kişiye sosyal anksiyete teşhisi koyulabilmesi için su kriterlere uyulması şarttır:
Sosyal fobinin genetik faktörlerinde cinsiyet ayrımı görebiliyoruz. Kadınlar erkeklerden daha fazla sosyal fobiyi yaşama eğiliminde oluyorlar. Ek olarak, sosyal fobi riskini artıran bazı genetik faktörler de var. Genetik faktörlerin mutlaka sosyal fobinin ortaya çıkmasına yol açmadığını bilmek önemli. Çoğu durumda, çevresel faktörlerin de kombinasyonu gerekiyor. Bu nedenle, muhtemelen daha savunmasız olduğunuz bahanesiyle sosyal bir fobi geliştirebiliyorsunuz.
Sizi eğiten insanların Endişeli davranışlarını benimseme ihtimaliniz çok yüksek. Mesela saldırganlığın sosyal fobi üzerinde büyük etkisi var. Araştırmalar, küçük çocukların yanında ebeveynler arasındaki sözlü saldırganlığın sosyal fobi riskini artırabileceğini gösteriyor. Örneğin, sıklıkla eleştirilen çocukların, sosyal fobiyi geliştirme olasılıkları daha yüksektir, çünkü utanç verici bir şey yapmak için daha fazla endişelidirler.
Diğer yandan, sosyal fobi durumunda aşağılayıcı durumlar çok önemlidir. Daha sık sık aşağılayıcı durumlarla karşılaşıyorsanız ve bu durumlara endişeyle tepki vermeyi öğrendiyseniz, sosyal fobinin riski artacaktır. Kendine güven burada önemli bir rol oynayabilir.
Sosyal fobinin tedavisinde etkili olduğu gösterilmiştir. Terapist, bu fobiden mustarip kişilere sosyal durum korkusuyla yüzleşmelerinde yardımcı olacaktır.
Psikoterapist kademeli olarak kişiyi korkunç durumlara maruz bırakır. Fobik kişinin hissettiği düşünce ve duygulara paralel olarak yapılan rahatlama ve çalışmalar sayesinde, terapist terapide ulaşılacak hedeflerin bir listesini oluşturur. Nihai amaç hastanın en büyük korkularını endişe duymadan karşılamasıdır.
Kişinin diğerleriyle daha etkili etkileşim kurmasına yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Sosyal kaygı ile mücadele etmek için yeterince yararlı ve etkilidir. Bu tedavilerin amacı, insanların kaygı duymadan düşüncelerini ve duygularını ifade etmelerini ve iddia etmelerini sağlamaktır. Genellikle gruplar halinde yer alırlar ve rol yapma, insanları gerçek durumlara yakın durumlarda koymak için kullanılan araçların bir parçasıdır.
Benzodiazepinler (XANAX®) gibi anksiyolitikler bazen kullanılır. Anksiyete üzerindeki etkinlikleri dikkat çekicidir, ancak benzodiazepin kullanımı, kaçınmayı güçlendirme ve anksiyete neslinin tükenmesi ve alışkanlığı için gerekli maruz kalma aşamalarını önleme eğiliminde olacaktır
Yukarıda sayılan belirtilerin en az 4’ünü sürekli olarak en az 6 ay boyunca yaşadıysanız, siz de muhtemelen Sosyal Fobi var. Yukarıda sayılan tedavi yöntemlerini uzman bir hekim denetiminde size uygun olanını uygulamalısınız. İlaç ve terapi dışında bol bol korkularınızın üstüne gitmeli ve maruz kalma yöntemi ( exposure ) yapmalısınız. Bol bol yürüyüş yapmalı, su tüketmeli ve size enerji veren müzikler dinlemeyi seçmelisiniz.
Bir önceki yazımız olan Maruz Kalma Hastalığı başlıklı makalemizde Anksiyete ile Baş Etme Programları, bilişsel davranış tedavisi ve ilaç tedavisi hakkında bilgiler verilmektedir.
Bu makalede Citoles uyku yapar mı sorusuna cevap vereceğim. Makalede ayrıca aşağıdaki sorulara cevap verilecektir:…
Antidepresan ilaçların çoğu yan etki olarak kilo aldırmakla birlikte, bu tür ilaçların yan etkileri kişiye…
Citoles 10 mg kilo aldırır mı ? Evet, böyle bir risk var ama hastanın kilo…
Daha önceden Xanax kullanmayanlar Xanax kafasını merak etmektedirler. İçinde bulunan dünyayı zihninden silmek, tüm olumsuz…
Beck umutsuzluk ölçeği Aaron T. Beck tarafından geliştirilmiştir. Beck umutsuzluk ölçeği puanlama İnsanlardaki umutsuzluk duygusunu…
Bu makalede Beck depresyon ölçeği puanlama için kullanılan test soruları yer almaktadır. Bir psikolog veya…
This website uses cookies.
View Comments
Üzerine gitmek gerekiyor aslında. Kendinize “bir dakikalığına cesaret göster” şeklinde bir telkin verdiğiniz zaman adım atmak biraz daha kolaylaşabilir.
Etkinliklere katılmak, kalabalık ortamlarda daha çok bulunmak için kendini zorlamak lazım diye düşünüyorum bu konuda aile ve arkadaşların yaklaşımı da çok önemli elbette